POLEMİK

Bediüzzaman’ın arkasına gizlenme Kâzım!

Ahmet Kekeç ile Kazım Güleçyüz arasındaki kavga hız kesmeden devam ediyor... Cevap verme sırası Ahmet Kekeç'te...

Bediüzzaman’ın arkasına gizlenme Kâzım!

Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç'ten Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz'e "Bediüzzaman'ın arkasına gizlenme" çağrısı geldi..

Ahmet Kekeç'in"Bu Kazım'a ne içiriyorlar" başlıklı yazısıyla ilk fitilini ateşlediği kavgada dün Kazım Güleçyüz, "kkç'e son sözümüz" başlıklı bir cevap vermişti.

Kekeç'in "küfür' dediği sözün Bediüzzaman Said Nursi'ye ait olduğunu belirten Güleçyüz, "Bediüzzaman mı küfretmiş" diye sormuştu...

Ahmet Kekeç bugünkü "Bediüzzaman’ın arkasına gizlenme Kâzım!" başlıklı yazısında, Güleçyüz'e "terbiyesiz adam" dedi.

İşte Ahmet Kekeç'in bugünkü yazısı:

BEDİÜZZAMAN'IN ARKASINA SAKLANMA KAZIM!

Kazım Güleçyüz denilen terbiyesiz adam küfürlerine devam ediyor.

Efendim “köpek” ve “it gibi ürüyor” sözleri küfür değilmiş...

Utanmadan bunları yazıyor. “Bunun neresinde küfür var?” diye soruyor.

Bu sözleri Bediüzzaman’dan almış...

Bu durumda Bediüzzaman da mı “küfürbaz” oluyormuş!

Görüyorsunuz değil mi?

Küfürbazlığı kurnazlıkla taçlandıran Kâzım’ın, küfürlerine utanmadan Bediüzzaman’ı nasıl alet ettiğini ve yine utanmadan üstad bellediği zata nasıl bühtanda bulunduğunu görüyorsunuz...

Hâkim karşısında da bu savunmayı mı yapacaksın Kazım? “Ben söylemedim, Bediüzzaman söyledi” mi diyeceksin? Bu şekilde mi sıyıracaksın Fetullah yancılığından?

Efendim, “adının dahi geçmediği iki satırlık tweetlere köşeler dolusu cevap yetiştirme hünerini sergileyen bu şahıs...”

Kâzım laf kalabalığına getirerek sıyırmaya çalışıyor ama kendisi de çok iyi biliyor ki, “Savanora üzerinden Saray’ı savunanlar...” diye tahfifle karşıladığı kişi bu satırların yazarıdır.

Başka kim Savanora örneğini vermiş?

Kâzım açıklasa da öğrensek.

Kaldı ki, “müfteri” kılığında yaptığı çarpıtmayı yüzüne vurmak için ille de ismimi anması mı gerekiyordu?

Bu arada lütfediyor, son küfürnamesinde ismimi anma nezaketi gösteriyor: “kkç...”

Ben kendisine “kzm” diye bir hitapta bulunduğumu hatırlamıyorum.

Burada “espri” vehmettiyse, yazık!

Değilse, “terbiyesizlik” ve “nezaketsizlik” ruhuna işlemiş demektir ki, Bediüzzaman’ın bu gibi durumlar için de mutlaka bir sözü vardır.

Bu son yazısıymış... “Bu sevimsiz konuya tekrar dönmemek dileğiyle nokta” diyor.

Ben henüz nokta koymadım:

Soruyorum:

Niçin Fetullah yancılığı yapıyorsunuz? Cürümleri ortaya çıktığı halde (en son “darbe”ye kalkışıp 248 insanımızı katlettiler) niçin FETÖ’ye toz kondurmamaya devam ediyorsunuz?

Dahası, niçin “FETÖ kumpası”nın kurbanı olduğu ortaya çıkmış arkadaşlarınıza (Mustafa Kaplan ve Bünyamin Ateş’e) sahip çıkmadınız? Niçin hâlâ bu konuda tek laf etmiyorsunuz?

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar