KAYBETTİ

Barış Yarkadaş

Belli ki kendisinden önce sadece CHP ve CHP genel başkanlarını koruyup kollayarak parlamentoya giren ağabeyleri gibi o da...

Barış Yarkadaş
Bazı meslektaşlarımızın bir siyasi partiye angaje oluşları ve bütün olaylara o pencereden bakışları yeni değil. Tek parti döneminde bile; mecburi iktidar(!) partisi CHP'nin özel muhabiri veya yazarı gibi çalışan gazeteciler vardı.
Hatta Mustafa Kemal'in bizzat yazdığı yazıların altına kendi imzasını atan gazete patronları ve genel yayın yönetmenleri oldu bu ülkede...
Belki de bütün ülkelerde...
Ama tarihin çöplüğü o tür gazetecileri bir süre sonra tıpkı bir "kara delik" gibi yuttu...
28 Şubat'la zirveye çıkan siyasi parti gazeteciliği son on yıldır çıktığı o zirvelerde de kendi rekorlarını kırıyor.
28 Şubat'ta başlayan "muhalefete muhalefet" gazeteciliğinde o dönemde muhalefet partilerine "resmi sözcülük" yapabilecek gazeteci neredeyse yok gibiydi çünkü platform yoktu.
Bütün medya, kartelin yönetimindeydi ve kartel medyası da kendi arasında "körler sağırlar birbirlerini ağırlar" misali programlar yapıyorlar, aralarında yaptıkları sözde siyasi tartışmalarda karşılıklı olarak Ahfeş'in keçisi gibi başlarını sallayarak birbirlerinin söylediklerini onaylıyorlardı...
İnternet gazeteciliği artık muhalefet gazeteciliğini de imkânlı hale getirdi. İnternethaber Gurubu başta olmak üzere bir elin parmaklarınının sayısını geçmeyecek kadar internet gazetesi habercilikte "doğru, yansız haber, yorumsuz başlık" ilkesinden vazgeçmezken, bazı arkadaşlarımız ise ya iktidar partisine ya da muhalefet partilerinden birine "eklemlendiler"...
Sevgili Barış Yarkadaş kardeşimiz CHP'ye rampa kuranlardan.
Belli ki kendisinden önce sadece CHP ve CHP genel başkanlarını koruyup kollayarak parlamentoya giren ağabeyleri gibi o da CHP'den seçilip milletvekili olmayı kafasına koymuş...
Lâfımız yok...
Lâfımız yok ama Barış Yarkadaş'ın bunu "uyduruk" haberle yapmasına da gerek yok...
Düşünün bir:
Yaptığı haberde "dikkat çekici ve ilginç üç olay var".
1.) Mehmet Altan gibi biat kültürüne karşı ömrü hayatında savaş vermiş biri, bir cemaat liderinin elini öpüyor...
2.) Mehmet Altan, cemaat liderinin ayaklarının dibine çöreklenip yere bağdaş kuruyor ve otuduğu yerden başını kaldırıp cemaat liderinin gözlerinin içine bakarak sürekli hükümeti şikâyet ediyor.
3.) O sohbet toplantısında olmayan iki gazeteci "varmış" gibi gösteriliyor.
4.) Mahmut Övür'ün ağzından asla çıkmadığını orada bulunanların da belirttikleri sözcükler söylenmiş gibi haberleştiriliyor ve Mahmut Övür, kendisiyle ilgili yalan haber yapan barış Yarkadaş'ı (ki hemşerisidir) dava edeceğini açıklıyor...
Bir haberde ilginç ve haberin "ana konusu" olan dört olay da "yalan" çıkan...
Her yayımladığı haberin bizzat tekziplerini de yayımlamasına rağmen halen "doğru" gibi sunmaya çalışan Barış Yarkadaş kaybetti...
 
 Not: Barış Yarkadaş telefonda; yaptığı "yanlış" haberleri sonradan düzelttiğini; CHP'ye üye bile olmadığını, CHP'de siyaset yapmayı da düşünmediğini ancak "yanlış" haberlerin dışında; Gülen'in, Başbakan Erdoğan'la ilgili söylediklerinin doğruluğundan emin olduğunu, o konudaki haberinin arkasında durduğunu belirtti. 
Nitekim, Cemaatin sözcülerinin de Gülen'in Başbakan'a karşı yaptığı tepkli konuşmayı yalanlamadığını hatırlatan Yarkadaş; önümüzdeki günlerde konuya ilişkin yeni açıklamalar yapacağını söyledi.  
ÇOK OKUNANLAR