ANALİZ

Başbakan ülkeyi nasıl böldü?..

Şimdi medyamızın bir bölümü, "Bırakın ağlasın canım, adam duygusal" diye savunmasını yapıyor onun...

Başbakan ülkeyi nasıl böldü?..
ADNAN BERK OKAN

Mümkün değil, duramayız bölünmeden...
Mümkün değil, yellenemeyiz gerinmeden...
Çünkü biz Türk milletiyiz...
Milletlerin en keriziyiz ("saf" manasında kullanılmıştır, kötü niyet arayanlara duyurlur)...
Buyurun işte...
Bölünme konularının biri kapansa açılacak yenisi...
Bu hayat böyle bölünmüş olarak sürüp gidecek...
Bölenler değişse de değişmeyecek bölünenlerin hissesi...

Dikkat!..
Tartışma konularımızın farklılığından söz etmiyorum...
Tartışma her ülkede olur...
Ama...
Bir konuda bin farklı ses duyarsınız o ülkelerde...
Ve hiç kimse, bir başkasını, "niçin benim gibi düşümüyorsun lennn!"diye azarlamaz aabi...
Çünkü...
Bizim bildiğimiz, bize öğretilen tartışmada sadece "iki taraf" vardır...
Bir "yandaşlar"..
İki, "kindaşlar"...
Ne yandaşların içinden çıkar "farklı sesler"...
Ne kindaşların içinden...
Ve...
Sadece bizim medyamızda...
Sadece bizim siyaset yaşamımızda vardır:
"Ülkenin bölünmez bütünlüğüüüüü!... Birliiiğğeeee, beraberliiğğeeee en çokkkk ihtiyacımızzzz olduğu bir zamandaaaa!.. " diye haykırmak...

Çünkü aslında herkes, hergün bölündüğümüzün; herkes, her zaman bölüneceğimizin farkındadır...
"Ülkenin bölünmez bütünlüğüüüüü!... Birliiiğğeeee, beraberliiğğeeee en çokkkk ihtiyacımızzzz olduğu bir zamandaaaa!.. " kısmı, işin fantazisi, süsüdür...

Geçtiğimiz Salı günüden bu yana da öyle bir bölündük ki, sormayın gitsin...
Bu kez bölücübaşı hapiste falan değil, taaa içimizde...
Gerçi bir zamanlar o da günlerini cezaevi koğuşunda geçirmedi değil...
Gerçi bir zamanlar onun da hapishane avlusunda voltaladığı günlerin sayısı epey fazla...
Ama...
O, bugün çok "fazla" özgür...
Hatta kimine göre "despot!.."
Kimine göre sadece "ağlayan adam..."
Bazılarına göreyse, "ağlatan adamlara, ağlayan adam"...
Ve...

Şimdi medyamızın bir bölümü, "Bırakın ağlasın canım, adam duygusal" diye savunuyor onu...
Bir başka bölümüyse, "Bırak rol kesmeyi, gözyaşı istismarcısı sen de" diye azarlıyor...
"Şimdi mi aklın başına geldi?.. Otuz yıldır neredeydin?.." diye 30 yıl gecikerek ağladığını söyleyenlerin sayısı da az değil haa...

Kim mi o "Bir Bölen"?..
Söyleyeyim: Başbakan, R. Tayyip Erdoğan...
Mecliste, kahvelerde, gazete köşelerinde, ekranlarda, spor salonlarında, elit lokantalarda, barlarda, kafelerde, çayırda, bayırda herkes onun ağlayışındaki hikmeti ya da hükmetmeyi tartışıyor...
Birileri onun son derecede rikkat-i kalp olduğunu söylerken diğerleri, deyyus-u bîşevkat olduğunu iddia ediyor...

Bu arada birileri malı almış götürürken, bir diğerleri ise Üsküdar'ı çoktan geçmiş, körfezi deniz üstünden yürüyerek aşmak üzere...
Kimileri SGK'nun TOKİ'ye devrettiği milyonlarca liralık arsayı "bedava" denilecek bir fiyattan, milyar dolarlık rant sağlayacağı arsayı "imara açtırıp" da kapıyor Büyükşehir belediyesinden...
Çünkü o bir "bal tutan"...
Haliyle yalıyor parmağını...
Büyükşehir Belediye Başkanı da;
Destekliyor, ballı parmağını yalayan damadını...
Kimileriyse, terör örgütü ile işbirliği yaptıkları belgelenen subayları görmeze, duymaza, bilmeze yatıyor...
"Sonra ortaya çıkıp; Vatannnn!.. Milletttt!.. Düzceeee!... Öpeyim sizi gizliceeee!" diye atıp tutuyor...

Ey güzel ülkem!
Ey keriz milletim!..
Lâyıktır sana;
"gel seni hem emeyim, hem gömeyim" desem;
Lâyıktır sana, lâyıktır ne söylesem...
Daha bunlar henüz bir şey değil...
Hele sen daha sonra;
Heybeden çıkacakları bir görsen...

adnanberkokan@gmail.com
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar