MEDYA KÖŞESİ

Süleyman Özışık: Maşallah, hepsi cennetlik!

Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık bugünkü yazısında cuma gününe 'hayırlı cumalar' diye başlayanları eleştiren Ayşenur Arslan için sosyal medyada kampanya başlatıldığını duyurdu.

Süleyman Özışık: Maşallah, hepsi cennetlik!

Gazeteci-yazar Ayşenur Arslan 'hayırlı cumalar' ifadesine gösterdiği sosyal medyayı karıştırdı. Katıldığı bir televizyon programında, Arslan, "Bu ülke insanının dili değişti. Televizyon programı yapanlar 'Hayırlı cumalar' diye başlıyorlar mesela cuma günleri programa. Cumanın kutsal bir gün olduğunu zannederek. Cuma günü kutsal bir gün falan değil, eskiden cumaları topluca, beraber olunurmuş, tatil niyetine. Bu kadar şuur kaybına uğradık artık" diye konuşmuştu.

Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, bir önceki yazısında dine hakaret ve inançlı insanlara saygısız davranmakla eleştirdiği Arslan'ın son açıklamasına "Maşallah, hepsi cennetlik!" başlıklı bugünkü yazısında yanıt verdi. Özışık, "Hayata veda edenlere rahmet okumaktan dahi utanır hâldeler. “Nurlar içinde yatsın” demek yerine, “Işıklar içinde uyusun, projektörler, jeneratörler yüzüne gözüne vursun” diyorlar. En inançsız olanı, en öncelikli olarak cennete gönderiyorlar. Adamı mezara koyar koymaz, “Evet şu an cennette ve bize el sallıyor. Yakında orada buluşacağız Timuçin” diyerek melekleştiriyorlar!" dedi.

Özışık ayrıca sosyal medyada bir kampanya başlattığını ve herkesin Ayşenur Arslan’a sosyal medyadan mesaj atıp o sevmediği kelimeleri ilettiğini açıkladı.

İŞTE SÜLEYMAN ÖZIŞIK'IN YAZISI

Ayşenur Arslan, cuma günü ile ilgili yorumuna gelen tepkiler üzerine açıklama yapma gereği duymuş.

"Ben orada ne kutsala hakaret ettim ne de bilmem neye. Özellikle de ekrandaki ne namazla ne de cuma ile ilgisi olmayan sunucuların birdenbire zamanın ruhuna uygun olarak 'Hayırlı Cumalar' demesini eleştirdim. Cuma namazını ya da bunu savunanları değil. Geçiniz onları, anlamayan anlamıyor. Kendimi savunacak değilim."

E, valla bence de savunmasın yani…

Çünkü bu sözlerin savunulacak bir tarafı yok. Ancak ağzından çıkan pisliği sıvamış olur yapacağı savunmayla...

Yalnız dikkat ettiniz mi açıklamasına. Suratının ortasındaki kara delikten çıkan sözlerin bir kısmını hiç dile getirmiyor. "Cuma günü kutsal falan değil. İnsanlar eskiden tatil niyetine bir araya gelirmiş" diyerek kutsala yaptığı hakareti sanki o söylememiş gibi davranıyor.

Şimdi oturup mukaddes kitapta ve hadislerde cuma ile ilgili neler yazıldığını ve neler anlatıldığını buna tek tek anlatayım diyeceğim ama utanırım. Zaten o mukaddes emri anlamayacağından da adım gibi eminim.

Zır cahil biri bile cuma gününün Müslümanlar için, cumartesinin Yahudiler, pazarın da Hristiyanlar için kutsal olduğunu bilir.
Yahu her şeyi bir kenara bıraktım.

Farkında mısınız bilmiyorum. “Ülkeyi bölüyorsunuz, milleti kutuplaştırıyorsunuz” diye bizi suçlayan onlar. Ama bölücülüğün daniskasını yapanlar da onlar.
Baksanıza...

Artık o kadar bozuldular ki, milletin hayat tarzına dil uzatmaya cüret ediyorlar. Giyiminden kuşamına, yaşamından inancına varıncaya kadar her şeyi hor görmeye başladılar. Artık neyi, nasıl söyleyeceğimizi bile bize emir kipinde öğretmeye kalkıyorlar.

Öyle bir alerji ki bırakın inancını yaşamayı, inanç üzerine kurulu üsluba bile tahammül edemiyorlar.

Yıllar yılı bizleri mikroskop altındaki bir böcekmişiz gibi inceledikleri yetmedi. Hayatlarında gördükleri en egzotik yaratıklarmışız gibi davrandıkları da yetmedi.

Alerjileri bir türlü geçmedi. Şimdi inanç hürriyetinden dolayı müdahale etme şansı bulamayınca hakaretlere başladılar.

İnançla uzaktan yakından alakaları yok.

Hayata veda edenlere rahmet okumaktan dahi utanır hâldeler. “Nurlar içinde yatsın” demek yerine, “Işıklar içinde uyusun, projektörler, jeneratörler yüzüne gözüne vursun” diyorlar.

En inançsız olanı, en öncelikli olarak cennete gönderiyorlar. Adamı mezara koyar koymaz, “Evet şu an cennette ve bize el sallıyor. Yakında orada buluşacağız Timuçin” diyerek melekleştiriyorlar!

Hı hı...

Zaten "Cennet" de Şavşat yolu üzerindeydi. Gevaş’ı 10 kilometre geçince hemen sağdaki dinlenme tesisleriydi…

Ramazan ayı ile alakaları yok ama bayram günü, “Şeker ve çikolata bayramını tebrik ederim şekerim” mesajları atmak için yarışıyorlar.

Uzatmayayım.

Ya da en iyisi yazıyı, bu meseleye cuk oturacak bir fıkra ile bitireyim:

Gencin babası cuma günü vefat etmiş. “Acaba babam cennete kabul edilecek mi?” diye merak etmiş. Cami imamına gitmiş ve hoca efendiye sormuş; “Babam mübarek cuma günü vefat etti. Cennete gider mi?” Bu soru karşısında neye uğradığına şaşıran hoca;

-Baban salih bir insan mıydı?
-Salih bir amel işlediğini görmedik ama mübarek cuma günü vefat etti
-Namazında niyazında biri miydi peki?
-Namaz kıldığını hiç görmedik ama mübarek cuma günü öldü.
-Peki içkisi, kumarı, barı pavyonu var mıydı?
-Her gün zil zurna sarhoş olur, kumar da oynar bar ve pavyondan zor çıkardı ama mübarek cuma günü vefat etti.
-Yalanı, hırsızlığı, dalaveresi var mıydı?
-Yalanı da hırsızlığı da dalaveresi de Arş'a ulaşmıştı ama mübarek cuma günü vefat etti. Hele bir de hoca efendi, babam mübarek cuma günü öldüğü için cennete gider mi?
Hoca hafif eğilerek kulağına fısıldamış: “Vallahi evladım cumayı bilmem ama en geç cumartesi günü anasını ağlatırlar!"
.....
Dipnot: Sosyal medyada muazzam kampanya başladı. Herkes Ayşenur Arslan’a sosyal medyadan mesaj atıp o sevmediği kelimeleri iletiyor. Cuma günü, yani bugün ise "Hayırlı cumalar" bombardımanı yaşanacak.
Hazır olun!

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar