Atilla Taş'tan duruşmada "adres" espirisi...
Tahliye olduktan sonra cezaevinden çıkamadan tekrar gözaltına alınan 11'i tutuklu 12 sanıklı gazetecilerin darbe davası Atilla Taş'ın adres tespiti sırasındaki espirisiyle başladı...
Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da sanıkları arasında yer aldığı FETÖ'nün medya yapılanması davası başladı. Duruşmada kimlik tespiti sırasında Atilla Taş, adresinin değiştiğini söyleyip, "Hani tahliye olursam yerim belli olsun" diyerek salonda gülüşmelere neden oldu.
FETÖ üyeliği suçundan yargılandıkları davada tahliye olduktan sonra cezaevinden çıkmadan "darbe" soruşturması kapsamında gözaltına alınan 12'si tutuklu 13 sanıklı 'darbeye teşebbüs' davası İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki başladı.
HANİ TAHLİYE OLURSAM YERİM BELLİ OLSUN
Duruşmaya, tutuklu sanıklar Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Atilla Taş, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç ve Yetkin Yıldız, tutuksuz sanık Ali Akkuş ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşma, sanıkların kimlik tespiti ve yoklamanın yapılmasıyla başladı. Kimlik tespiti sırasında söz alan tutuklu sanık Atilla Taş'ın, adresinin değiştiğini söyleyip, "Hani tahliye olursam yerim belli olsun" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
O GECE DEFALARCA ÖLMEK İSTEDİM
Daha sonra savunmasını yapan Cihan Acar, "Tahliye olduğum gece jandarma aracında gözaltına alındım. O gece yargılanan ben değildim, annemdi, ablamdı, ailemdi. Ben o gece defalarca ölmeyi istedim." dedi.
"13 aydır cezaevindeyim. Nikah masasına oturmak isterken sanık sandalyesine oturdum" diyen Cihan Acar, "Bazı görüşme kayıtları şüpheli bulunmuş. Yaptığım görüşmelerin tümü mesai saatleri içinde gerçekleşmiştir ve tamamen haber ve bilgi amaçlıdır. 18 kişi ile görüşmelerim şüpheli bulunmuş. Bu kişilerden 7’si gazeteci, 5’i avukat, 5’i çalıştığım gazetenin avukatı" şeklinde konuştu.
GAZETECİLİK YAPTIM- GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
"Üç yıllık gazetecilik geçmişi olan bir kişi olarak bir yılı aşkın süredir cezaevinde olmama rağmen darbecilikle suçlanıyorum" şeklinde konuşan Cihan Acar, "27 yaşında cezaevinde girdim. Artık bir bayramı daha cezaevinde geçirmek istemiyorum. Ben gazetecilik yaptım, gazetecilik suç değil. Cezaevinde psikolojik destek alıyorum. Gözaltı korkusu, ölüm korkusu gibi oldu. Tahliyeyi hayal etmek bile işkence olabiliyor. Tahliyemi istiyorum" dedi.
O TARİHTE BYLOCK BİLE YOK
Cihan Acar'dan sonra Abdullah Kılıç savunma yaptı. "Darbe girişimini öğrendiğim andan itibaren pekçok tweetle o gece darbeyi lanetledim" diyen Abdullah Kılıç, hem FETÖ mağduru olup hem de FETÖ’cü olmakla yargılandığını öne sürüp, "Bu garip değil mi?" diye sordu.
İddianamede Meydan gazetesinde 11 ay çalışmasının suç gibi sunulduğunu belirten Abdullah Kılıç, "Bank Asya’ya para yatırmakla suçlanıyorum. 15900 TL yatırdım. Bu para kızımın 6-7 aylık okul taksiti ödemesidir" dedi.
"Ajandamda 1000'den fazla siyasetçi, gazeteci var. Şüpheli görüşmelerin yüzde 90’u 2013 öncesi. O tarihte ByLock bile yok." yaptığı görüşmelerle ilgili ayrıntılı açıklamalar yaptı...
Duruşma devam ediyor...
