ALKIŞ

Alkışlar Ertuğrul Özkök için...

Rize'de Atatürk'ün heykelinin kaldırılmasını öylesine doğru fotoğraflarla, öylesine güzel eleştiriyor ki, Ertuğrul Özkök'ü alkışlamamak haksızlık olur…

Alkışlar Ertuğrul Özkök için...

Türkiye’nin halen en çok saldırıya uğrayan gazete yöneticisi ve yazarıdır Ertuğrul Özkök…

Kimisi yaptığı düzeyli ve akılcı muhalefetten korkar…

Kimisi ise yüksek gustosunu kıskanır…

Mesleğini yaparken, yazılarını yazarken, “Kimi sevindiririm?”… Ya da “Kimi üzerim?” sorularını aklından bile geçirmeyen az sayıda meslektaşımızdan biridir…

Bazen…

Akıllarını yemiş birileri çıkar…

Ve…

Sadece ve sadece onu itibarsızlaştırmak için “soru” şeklinde iftiralar atarlar…

Meselâ derler ki:

Falanca tarihli yazıyı kimlerin isteğiyle kaleme aldığını itiraf ettin mi?.. Bu itirafta bulunurken, ‘Aman benim isimleri verdiğim bilinmesin’ dedin mi?”

Dikkat edin lütfen…

İtiraf ettin” değil…

Çünkü…

Kendileri de bilirler ki Ertuğrul Özkök kimsenin talimatıyla yazı yazmaz…

Özkök müfterilere dava açmasın diye iftiralarını “itiraf ettin mi?..” diye soru haline getirirler…

Aman benim isimleri verdiğim bilinmesin’ dedin” de diyemezler…

Çünkü…

Özkök’ün asla bilinmezliğin ardına saklanmayacak kadar “şeffaf” olduğunu da bilirler…

Ama…

Onun bu hasletini törpülemektir ya amaçları….

“ ‘Aman benim isimleri verdiğim bilinmesin’ dedin mi?” diyerek iftiralarını yine sorunun altına örterler…

Özkök bütün bu müfterilere…

Bütün bu saldırganlara rağmen korkusuzca yazmış bugün yine…

Rize Belediye Başkanı’nın, Mustafa Kemal Atatürk’ün heykelini bulunduğu yerden söküp kaldıran ve damperli bir kamyona yükleyip bir depoya attırmasını öylesine güzel eleştiriyor…

Öylesine doğru fotoğraflar…

Ve öylesine doğru örnekler vererek anlatıyor ki…

Kendisini alkışlamazsak haksızlık olurdu…

Özkök’ün yazısı ve yayımladığı fotoğraflar aşağıda…

RİZELİ BAŞKAN BU FOTOĞRAFA İYİ BAK

27 Aralık 2016 / ERTUĞRUL ÖZKÖK / HÜRRİYET

1929 yılında çekildi bu fotoğraf... Ankara’nın doğusunda küçük bir Çerkez köyünde...

***

Rizeli Başkan bu fotoğrafa iyi bakKıyafetleri işte böyleydi...

Bir pantolon bir mintan...

***

Peki nedir öyleyse, kırılamayan bu makûs talihin tam ortasındaki bu harika gülücükler...

***

Senin anlayamadığın, o vefasız kalbinin yok saydığı şeydir işte o...

***

Bak ne dedim...

Yıl 1929...

***

Altı yıl önce Cumhuriyet kurulmuş...

Ülkenin camilerinde 5 vakit ezan okunuyor...

İzmir’in vali konağına yeniden Türk bayrağı çekilmiş...

İlk kurşunu İzmirli atmış, bayrağı senin memleketinden bir ananın evladı çekmiş o göndere...

Senin bu zaferi kazanan kahramanların heykellerini damperli kamyonlara atan o vefasız kalbin var ya...

İşte onun bir türlü atamadığı yerdir orası...

Birkaç tarihçi bozuntusundan başka kimsenin alkışlamadığı o hareketinin ise bittiği yer...

Rizeli Başkan bu fotoğrafa iyi bak...

BAŞKAN BU FOTOĞRAFA ÇOK DAHA İYİ BAK BELKİ O ZAMAN ANLARSIN

BAŞKAN...

Önce yandaki gülümseyen çocuk fotoğrafına iyi bak...

***

O fotoğraf, Süleyman Demirel’i İslamköy’ünden, İsmet İnönü’yü, Turgut Özal’ı Malatya’sından işte bu kıyafetlerle alıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanlığı’na getiren medeniyet ve demokrasi yürüyüşünün başladığı günü anlatıyor...

***

Madem onları anlamadın...

O zaman sana hemşerin Tayyip Erdoğan’dan da bir örnek vereyim....

Al sana bir fotoğraf daha...

***

Heykelini damperli kamyonla alıp götürdüğün kahraman insanların kurduğu Cumhuriyet, Tayyip Erdoğan’ı nereden alıp Cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı biliyor musun...

***

İşte şu gördüğün ikinci fotoğraftaki İstanbul çocuklarının arasından...

O fotoğraf da aynı yıl, 1924’te İstanbul’da çekildi...

***

O çocukların yüzleri hâlâ gülemiyor... Neden biliyor musun başkan... Çünkü İngiliz işgalini yaşadılar da ondan...

***

Senin o nankör tarihçi bozuntularının sana hiç anlatmadığı bir şeyi daha söyleyeyim...

Bugün yerden yere vurdukları Lozan var ya...

24 Temmuz 1923 günü o anlaşma imzalandığında bu çocuklar hâlâ İngiliz işgali altında yaşıyordu.

***

Yaşadıkları İstanbul 6 Ekim 1923 günü İngiliz işgalinden kurtuldu...

Son Osmanlı, İstanbul çocuklarının yüzüne işte bu hüznü miras bırakmıştı...

***

Cumhuriyet işte o hüznü aldı, ilk fotoğraftaki harika gülücüklere çevirdi...

NOT: Bu fotoğrafları National Geographic’in 123 yıllık arşivinden düzenlediği “Görmediğimiz Türkiye” albümünden aldım.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar