MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Hakan ve Gülse Birsel'in itirazlarına cevap geldi

Hürriyet gazetesinin sağlık yazarı Osman Müftüoğlu yazdıklarına Gülse Birsel ve Ahmet Hakan'dan "tatlı itirazlar" geldiğini belirterek köşesinden onlara cevap verdi.

Ahmet Hakan ve Gülse Birsel'in itirazlarına cevap geldi

Hürriyet gazetesi yazarı Osman Müftüoğlu'na köşe komşularından itirazlar gelmiş meğer... Ahmet Hakan ve Gülse Birsel önce günlük "adımlar" ardından da sağlıklı beslenme önerileri için itirazlarını sıralayınca Osman Müftüoğlu da bugün köşesinden cevap vermiş. 

"Gülse Birsel’e ve Ahmet Hakan’a verilecek yanıtlar çok, ama özetlemek en kolayı. O yanıtları bir atasözüne yaslanarak vermek ise en akılcı olanı: Tavşana kızıp dağa küsülmez" diyen Osman Müftüoğlu bakın neler önerdi:


İŞTE OSMAN MÜFTÜOĞLU'NUN O YAZISI

Beslenmenin hemen her yaşta sağlığın belirleyicisi olduğunu inatla, sabırla yazdık. 15 yıldır 10’dan fazla kitap yayınladık, HÜRRİYET ve KELEBEK’te bildiklerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Başka uzmanlar da diğer gazete ve dergilerde aynı işi yapıyor. Amacımız net: Size ucuz, kolay, hızlı, etkili beslenme önerileri sunmak; yanlış, kötü, hileli, tehlikeli besinlerden korumak. İyi de yaptık, yapıyoruz. Ne var ki yazdıklarımıza bazı “tatlı itirazlar” da gelmiyor değil. “Kimlerden geliyor o tatlı serzeniş ya da itirazlar? Nedir o itirazların konusu?” diyorsanız eğer, buyurun...



İtirazlar yazarlarımız Gülse Birsel’le Ahmet Hakan’dan geliyor. Her ikisi de sağlığına düşkün olan sevgili yazarlarımız daha önce “Her gün 10.000 adım yürünecek” önerimize de itiraz etmişler, “Osman Hoca, 7500 neyimize yetmez!” demişlerdi. Şimdi de gözlerine “sağlıklı beslenme”yi kestirdiler! Diyorlar ki “Hocam, bize her şeyi yasakladınız, yüreğimize korku, sofralarımıza stres saldınız. Balıklar civalı, etler hormonlu, tavuklar antibiyotikli, ekmekler glutenli, bakliyatlar lektinli, meyveler fruktozlu, zeytinler boyalı, yağlar hileli deyip kafamızı karıştırdınız. Peki, biz ne yiyip içeceğiz? Aç-susuz mu gezeceğiz? Lütfen bize bir çare! Yoksa bu işten ‘külliyen’ vazgeçeceğiz.”

BUNUN DA ÇÖZÜMÜ VAR

Gülse Birsel’e ve Ahmet Hakan’a verilecek yanıtlar çok, ama özetlemek en kolayı. O yanıtları bir atasözüne yaslanarak vermek ise en akılcı olanı: Tavşana kızıp dağa küsülmez.

Açılımı şudur: Bazı balıklarda civa, kurşun var diye balıkların tümüne; hormonsuz, mikropsuz et bulmak zor diye kuzuya, danaya, keçiye; içinde gluten var diye bulgura; lektin var diye kurufasulyeye küsülmez. Mis gibi Ege ve Akdeniz balıkları; tertemiz otlak, kır, bayır hayvanları; harika köy yoğurtları; hormonsuz bakliyat, sebze ve meyveler çarşıda, pazarda, markette, kasapta sizi bekliyor. Vazgeçmek yok. Biraz gayret, azıcık çaba işi bitiriyor. Eğer hem daha güvenli ve güçlü şeyler yiyelim-içelim, hem de daha az zehir, hormon, ağır metal, toksin yüklenelim diyorsanız biraz zahmete girecek; antioksidanı tam, kaliteli, mükemmel besinler için harekete geçecek, biraz çarşı-pazar gezeceksiniz. Dikkatinizi de her daim “sağlıklı beslenme” ve “egzersizden vazgeçmeme (yürüme)” meselesine yönlendireceksiniz. Son bir tavsiyem de şu: 1970’li yılların “miadı dolmuş” önerilerini bir kenara bırakıp yeni bin yılın sağlık tavsiyelerine itibar edeceksiniz.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar